Yolda yürürsunux ve birden bire gökten bir piyano sesi gelmeye başlıyor. Hava birden bire aydınlanıp çok güxel kokmaya başlıyor. Sanki cennet dünyaya bir adım atmışcasına… Yürümeye devam piyano sesi dünyanın en güxel sesiymiş gibi sixi göğe dogru çekiyor. Ve o anda piyanonun yanından keman da yer alıyor… Muhteşem bir şekilde göğe yükselmeye devam her saniye cennete doğru ilerliyorcasına bir mutluluk ve güxellik oluyor icinixde, etrafınıxda… Bu güzelliği dünyada yaptıgınıx iyiliklere borçlusunux… Bir anda bulutlar ortadan kalkıyor Cennetin kokusunu bir anda cehennem alıyor… O pis mide bulandırıcı kötü koku… Bunu da dünyada yıktıgınıx hayallere… Cehennemin ardından bir anda Güneş sixe yaklaşıyor, adım adım, saniye saniye ve yaka yaka… Bunlarıda icinideki caniye… Şimdi sıradakileri de günahlara borçlu. Güneş yüxünüxü, cildinixi yakıyor ama bu önemli degil cünkü onlar yanmaya alışık asıl alışık olmayan, için! Birden bire Güneşten ucarak 2 kartal gelir kanatlari yanan çirkin ve düxensix tüylü, sanki cehennemin kuşları, yaklaşırlar ve birden bire gögüs kafesinixin iki yanından o yanan köx olmuş pencelerini ağır ağır geçirirler. Kanatlarından düşen yanan tüylerin kokusu burnunuxa siner… Kartallar her iki yandan kanat çırparak köxden pençelerini geçirdikleri gögüs kafesinixi iki ye ayırmaya başlar… Bi yerin bıcakla kesilmesi mi yoksa oranın yavaş yavaş kopması mı? Kaburgalarınıx birer birer kırlmaya başlar sesi kulagınıxı tırmalar… Güneş iyice yaklaşmıştır. Güneşin ışıgına alışık olan cildinixi sanadece uyux kaşıntısı gibi acıtırken gögüsünüxün ikiye ayrılması ilk gelen ışıklarla akcigerlerinix kurumaya hapseder… Kaburgalarınıx bir bir kırılırken her kırıkda bir hissiyat bine cevrilirken güneşin önünde yavaş yavaş kavrulmaya başlıyorsunux… En kötüsüde bunları yaşamak değil bunları sadece ruhunuxun yaşaması yani senin bu sırada bedenin bu acıyı cekmene aracı oluyor. Bu sırada oda sanki canlanmış gibi kahkaha atıyor. Yani sen kahkaha atıyorsun seviniyorsun ama bunu sen yapmıyorsun bedenin artık kendini kontrol ediyor sense onun icinde işgenceye tutsak kaldın… Hem fixiksel. Hem de psikolojik. Bendenin senin kontrolünde olmadan kahkalar kopartırken kaburgaların iyice ikiye ayrılır ve artık gercek manada hiç hissetmedigin yerlerden ateşi tadmaya başlarsın… Kötülüklerin bedeli agır… Göxüne uxaktan bir serce sürüsü takılır… Ardındından sert keskin bir koku serceler yaklaştıkca onların serce degil serceye benxeyen daha farklı canlılar oldugunu düsünürsün ama birden aklına kartallar gelir onların geldiği yerden geliyorlardı… Serceler geldiğinde birer birer kurumaya başlamış olan iç organlarını yemeye gagalarıyla parcalamaya göxlerini oymaya hatta sünger gibi olan akciğerlerinde büyük oyuklar acıp kendilerine yuva yapmaya başlarlar… Kokularını cigerlerine işleyen yuvalar… Yumurtalar yerine kıxgın alev topları bırakırlar cigerlerinde o yangını hissedebiliyor musun? Kuşlar kurumuş organlarından sıkılıp birden bire seni terk etmeye basladılar… Kartallar hala seni tutarken hıxla güneşe dogru gidiyorsun… Kaburgaların tamamen sırtına yapıştı, iç organlarının yarısından çoğu serceler tarafı dan yendi ya da parçalanırken aşagı düştü… Vücudun senin artik kontrolünde olmadıgı için deliler givi çığlık atarak seviniyor… Peki ya sen? Sen sadece Vücudunda olanları onun icinde hapsolmuş şekilde tepki veremeden, hareket edemeden yaşıyorsun… Vücudunun sana yaptıklarına mı kafayı tak yoksa yanan vücudun ve kurumuş, parcalanmış iç organlarına mı? Bu ne miydi? Tahminimdeki ilahi ölüm biçimim…
01.53
Saat 01:53
bir insan bu saat de ne düşünürde burada yaxı yaxar değil mi? 54 oldu. Acaba deli miyim? Bu soruyu sürekli olarak kendime soruyorum ben kimim neyim ne için buradayım napıyorum ne yapmam gerek bilmiyorum neyi bilmiyorum onu bile bilmiyorum.Bu gün otobüse bindim, dışarıyı seyrediyorum öyle aklıma birden ne geldi? Unuttum ama kesin güxel bir şeydir. İnsan kendini sorguluyor baxen değil mi? Hadi sixde düşünün şimdi ne yapıyorsunux ve ne kadar mutlusunux ben hep mutlu olmaya çalıştım o andan ve ondan sonraki andan sonra nasıl daha faxla mutlu olurum diye düşündüm. Hep de buna göre hareket ettim. Farkında olarak o anı dolu dolu yaşayarak ve daha çok doldurmakla uğraştım. UĞRAŞTIM ve UĞRAŞTIM acaba ne kadar başarılı oldum. Galiba insan hep uğraştığı şeyde başarısıx oluyor. Ama bu bi yandan da iyi bir şey başarısıxlıklardan doğar değil mi? başarılar. Bence bu mümkün. Xaten deneyim olmadan olmuyordu değil mi bu işler. Neyse ya sonra devam ederix. Bana iyi geceler ve sana da İyi geceler, Günaydın. iyi bir gün ve vakit geçirmen dileğiyle bay bay…
Kendini Tanıt Dediler
”Kendini tanıt” oda iyiymiş şimdi ben sixe burada oxford dan mexunum desem six nereden bileceksinix benim oxford dan mezun olup olmadığımı dimi. Ben yinede neyim neciyim bahsedeyim ben benim yani başka ne olucam beni bilen bilir. Adım Ahmet olsa neee Oğulcan Veysel olsa ne. Yaxar falan değilim bir öğrenciyim. Yalova üniversitesinde gemi inşaatı okuyorum. Kendi hayat kuralları olan değişik deil denişik bir insanım. X yerine X kullanıyorum bunu ilerde açıklarım belki. 18 yaşındayım sonra ğöxlük kullanıyorum başka da yok galiba.
